Merhabalar
Çoğunlukla fotoğraf ile ilgili yazacağım blogda ilk yazı, ilklerle ilgili olsun.
Çoğumuz yeni başlayacağımız zaman, makine / model seçimi sıkıntısı yaşamışızdır. X marka mı, Y marka mı olmalı (ya da, N - C marka mı demeliydim :)?). "Hangi modeli alsam", "baştan iyisini alayım da bir daha değiştirmem" (6 ay sonra değiştirir), "giriş seviyesi alıp öğreneyim, hem beni yıllarca idare eder yine de" (6 ay sonra değiştirir)... küçük açmazların sonu, parasını verip makineyi alana kadar değişmez genelde :).
Çoğu kullanıcı, direkt olarak çevresinde fotoğraf, ya da teknoloji ile ilgili birinden "ne alayım" sorusuna aldığı cevabı uygulayarak seçim sorumluluğunu yakını / dostuna yıkar. Bir bakıma, bu konuda bilgisi olan birinin seçime yardımcı olması çok faydalı ise de, ben yine de insanların kendi ihtiyaç / tercihlerine göre seçenekleri anlayıp, kendi içlerinin rahat edeceği bir tercih yapmasından yanayım. Fotoğraf çok geniş derya, bir okyanustur. Kendi içinde ayrıldığı farklı dallar, farklı tarzda ekipmanlar ister, dolayısıyla tek doğru yoktur, size tavsiye veren insanların doğrusu, sizinki olmayabilir. Bu bağlamda, bu tavsiyelerin fotoğrafçılık değil de, teknoloji konusunda bilgili bireylerden alınmasını daha az faydalı bulduğumu belirtmeliyim. Zira, test verileri ve sayısal olarak algılayıcı performansı bilgileri daha iyi olan bir makine, fotoğraf çekiminin inceliklerinde daha az başarılı sensörü olan bir gövdeye göre pek ala sınıfta kalabilir (ilerideki yazılarda buna daha çok değineceğim).
Bir fotoğraf makinesi almadan önce, eğer mümkünse, üç şeyi belirmenizin gerektiğini söyleyebilirim :
- Ne tür fotoğraf çekmek istiyorum ? : Eğer zaten bir kompakt makine sahibiyseniz, çekmeyi sevdiğiniz şeyleri, ya da bu makineyle çekemediğiniz ama çekmek istediğiniz şeyleri zaten belirlemiş olmalısınız. Fakat bu bazen mümkün ve hatta yeterli olmayabilir. Elimizin altında bulunan internet burada devreye giriyor. Gerçekten iyi fotoğraflar ve fotoğrafçıları takip edebileceğiniz pek çok imkân var. Facebook'taki sayfalardan başlamak mümkünse de, ben daha ziyade flickr, 500px ve 1x gibi sitelere bakmanızı öneririm. Buralarda hem ne tür fotoğraflardan hoşlandığınızı görebilir, hem kullanılan ekipmanlar ve teknikler hakkında bilgi edinebilirsiniz.- Ne kadar büyük / ağır ekipman taşımak istiyorum ? : Ne çekmek istediğinizle de ilgili olmakla birlikte, eğer herhangi sağlık problemi gibi ağır ve iri ekipmanları yanınızda taşımanıza mani olacak bir durumunuz varsa daha küçük bir şey isteyeceksiniz. Diğer yandan, daha büyükçe olan DSLR gövdeler genelde daha rahat bir kullanım ve stabil bir tutuş sağlar. Diğer yandan her gün yanımda olsun, cebime koyup çıkabileyim diyorsanız, bu kez kompakt ya da aynasız sistem edinmeniz gerekecektir.
- Bütçem ne kadar ? : Yukarıdaki iki kısıta göre daralltığımız seçenekler arasında, son eleme alım gücümüze göre olacaktır.
Farklı modeller, hatta sistemler, ayrı ayrı fotoğraf tarzlarına daha çok hitap ediyorlar genelde. Fiyat / Kullanım alanı tercihlerine, yeni modeller içinde uygun bir seçenek bulunamadığında, her zaman için ikinci el piyasası bir alternatif, elbette küçükte olsa bir miktar risk ile beraber. Eski makine modelleri ile ilgili endişe etmeye çok fazla gerek görmüyorum. Evet, her ne kadar yeni algılayıcılar daha başarılıysalar da, son 5-6 yıl içinde yapılmış tüm SLR makineler ile müthiş fotoğraflar çekmek mümkün, fotoğrafa girişinizi uygun fiyata gerçekleştirebilir, lens ve ışık ekipmanına daha çok para ayırabilirsiniz bu şekilde.
"Hangi marka alayım? Hangi marka daha iyi?" soruları genelde en sık duyulan sorular. Şu an lensi değiştirilebilir fotoğraf makinesi üreten hiç bir markanın sistem olarak üzücü olmayacağını söylebiliriz az çok. Farklı alanlarda biri diğerine irili ufaklı üstünlükler sağlayabilse de zaman zaman, tüm markalar her fotoğraf dalı için başarılı gayet. Ayrıca, fotoğraf sistemleri Canon ve Nikon markalarından ibaret değil, ve hayır, "tamam da onlar diğerlerinden daha iyi" de değil :). Kısaca en bilinen sistemlere bakarsak ;
- Pentax ; DSLR sistemlerde, fiyat / performans olarak sanırım Pentax'ın üstüne sistem yok demek yanlış olmaz. Aynasız sistemleri ise biraz fanteziye kaçmakta... Makine gövdesinde titreşim önleyici bulunan alternatiflerden biri. Flaş sistemi Nikon ve Canon'un biraz gerisinde. Pentax'ın makine ile birlikte gelen "kit" lenslerinin bile çoğu hava koşulları ve toza dayanıklı, gövdelerin ise neredeyse hepsi. Şu an, bütçesi 2000 TL olan ve DSLR sistem almak isteyen biri için kit lensle birlikte en iyi makine Pentax K30, bunu çok rahat söylüyorum. Aynı fiyat segmentingdeki tüm Canon, Nikon ve Sony seçeneklerinden üstün, çok daha pahalı olanlara ise yakın. Bir dezavantaj, Canon, Nikon ve Sony'nin aksine, Pentax'ın şu an bir full frame gövdesi bulunmamakta. Diğer yandan, piramidin en tepesine bakarsak, Pentax 645D ile parasını verebilen kullanıcılar için oldukça müthiş sonuçlar veren bir orta format makine mevcut :).
- Canon ise her yelpazede makul ve başarılı ürünlere sahip, yalnızca aynasız sistemi şu anda çok zayıf. Sofistike bir flaş kontrol sistemi bulunmakla birlikte, bana göre Nikon'un sistemi bu alanda biraz daha ilerde. Giriş seviyesinde uygun fiyata bulunabilecek 600D ve 650D tercih edilebilecek modeller. 7D hemen hemen her şey, özellikle de doğa / aksiyon için halen alınabilecek en iyi makinelerden biri. Lens seçenekleri geniş, ve hepsi değilse de, çoğu oldukça uygun fiyatlı.
- Nikon giriş seviyesi hariç her seviyede çok güçlü ve flaş kontrolü konusunda lider diyebiliriz. Aynasız sistemi ise, Canon kadar olmasa da, diğer alternatiflere göre zayıf. Yazı boyunca bir kaç kez tekrarlayacağım, giriş seviyesi DSLR makinelerinden kaçılmasını öneriyorum... Para problem değilse, şu an stüdyo / manzara fotoğrafçıları için en üstün DSLR makine Nikon D800E. Lens seçenekleri oldukça geniş, ancak çoğu muadillerine göre biraz pahalı.
- Sony, sensör teknolojisinde çok başarılı, çoğu diğer markanın sensörünü üreten Sony hatta. Özellik olarak genellikle başarılı makineleri, ancak ben kişisel olarak gördüğüm / denediğim modellerini gövde / kullanım ve menüler olarak beğenmedim, ısınamadım, sizin için durum farklı olabilir elbette. Lens seçenekleri oldukça yeterli. DSLR makinelerinde Pentax gibi gövdeden titreşim önleme özelliği mevcut. Aynasız makine sistemi NEX oldukça meşhur olmuş durumda zaten, ve sensörleri gerçekten çok iyi, diğer yandan gövde tasarımları herkesin zevkine hitap etmeyebilir (örneğin benimkine etmiyor :)). Zeiss gibi üst seviye üreticiler lens yapmakta NEX sistemine, ancak Zeiss'lar elbette pahalı. Sony'nin kendi NEX lensleri ise maalesef beklentiyi karşılayamıyor çoğunlukla. Özellikle NEX-7 nin 24mp sensörü için çoğu Sony E mount lens yetersiz kalmaktalar keskinlik konusunda.
- Olympus, DSLR işinden çıktı diyebiliriz, ancak nispeten küçük ve seri 4/3 makineleri bir süre doğa fotoğrafçılarınca kullanıldı, halen de kullanılıyor. Aynasız makinelerde ise iddialı. Panasonic ve Olympus'un yürüttükleri Micro Four Thirds (m4/3) sistemi, şu an en oturmuş aynasız sistem konumunda. Olympus'un makineleri de gövdelerinde titreşim önleme özelliği barındıran makinelerden. E-PL5, E-P5 ve OMD E-M5, özellikle de OMD, hepsi hem sensör, hem özellikler hem kullanılabilirlik olarak çok başarılı makinalar.
- Panasonic, diğer m4/3 üreticisi, tıpkı Olympus gibi 4/3 DSLR üretimini sessizce bıraktı. Panasonic makineler video için tercih ediliyorlar genelde. Olympus'tan farkı, küçük kompakt ya da rangefinder görünümündeki makineleri ekranın yanında küçük bir elektronik vizör de içeriyorlar. Olympus'ta sadece SLR görünümündeki OMD serisinde bu imkân mevcut şimdilik. Ayrıca, daha büyük SLR tipi gövdesi olan m4/3 makineler de üretmekte. Dezavantaj sayılabilecek bir kısım ise, en son GX7 modeli hariç, Panasonic gövdeler titreşim önleme özelliği barındırmıyorlar.
- Fuji : X serisi rangefinder görünümlü aynasız makineleri sensör teknolojisi olarak gerçekten müthişler, lensler de sayıca az da olsa oldukça kaliteli. Diğer yandan netleme hızları biraz düşük, pek aksiyon makinesi değiller. Fiyatları da biraz yüksekçe. Sokak, portre, detay ve manzara fotoğraflarına ilgili kişiler için oldukça başarılı sonuçlar verecekleri kesin.
- Samsung, eskiden Pentax ile aynı sisteme sahip DSLR makineler ile piyasaya girdiysede, bu ilişki uzun sürmedi. Şu an Samsung DSLR üretmemekle birlikte, aynasız NX sistemi gövde çeşitliliği, sensör başarımı ve lens yelpazesi olarak iyi bir yere gitmekte gibi görünüyor.
- Leica, aynasız ve gerçek rangefinder ve full frame. Bunların hepsini bir arada bulmanız şimdilik sadece bu sistemde mümkün :). Diğer yandan bütün makine ve lensleri manuel netleme, evet yanlış duymadınız, otomatik netleme yok bile. Lensleri optik olarak müthiş ve muhteşem arası bir yerlerde demek yanlış olmaz genel olarak :). Bu sistemin öne çıkan özelliği ölümüne pahalı oluşu ve sipariş / ödeme ardından, önemli bir kısmı elde üretilecek olan makinenizi en az bir yıl kadar bekleyecek olmanız :). Ha, tabii bir de DSLR formunda S serisi orta format makineleri var, o da parasını verebilene müthiş imaj kalitesi sunuyor elbette :)
Yazının bir sonraki bölümünde, fotoğraf tarzlarına ve gerektirdiği özelliklere bakacağız.
Mutlu çekimler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder