10 Eylül 2013 Salı

Neden birden fazla makine, batarya, kart, flaş, vs... ve Nikon SB-26 neden 19 yıl sonra bile çok güzel bir flaş :)

Bu gün şans bana art arda epey şaka yaptı, ancak bu kez hazırlıklı olduğumdan bu şakaların verebileceği zararı oldukça azaltabildim.

Bir fuar açılışını fotoğraflayacak ve aynı anda da videoya alacaktım. Video esnasında en ufak titreşimler bile hiç hoş görünmediğinden, video çekeceğim makineyi tripod'a sabitledim. Ancak, sürekli tripod üzerinde duran bir makineyle etkinlik fotoğraflamak pek kolay olmaz... ayrıca video sürerken aynı anda fotoğraf çekmekte pek verimli, hatta olası değil.

Yanımda iki makine vardı, hafif bir şekilde ikinci sistem elde etmeme olanak veren Olympus PEN E-P3, üzerinde Olympus M. Zuiko Digital 17mm f/2.8 Pancake lensi ile cebimde duruyordu. Çantamın yan cebinde ise, katlanmış konumunda olarak Olympus M. Zuiko Digital 14-42 f/3.5-5.6 II R MSC, nam-ı diğer kit lensi durmaktaydı. Bu lensin adındaki MSC "Movie Still Compatible", yani "Video ve Fotoğraf Uyumlu" anlamında. Netleme esnasında ses çıkarmadığı, ve tam zamanlı olarak manuel netleme imkânı sunduğundan video için faydalı. Full frame eşdeğeri 28-84, geniş açıdan kısa teleye kadar kapsayan kullanışlı bir aralık. Bu bakımdan E-P3'e 14-42 lensi takıp, tripod üzerinde video işini bu sisteme yükledim.

Ancak bu durumda, fotoğraf çekerken sıkıntı yaşayacaktım. Tek makine, video ile meşgul ve koca bir tripodun üstünde. Ayrıca diyafram olarak pek parlak olmayan bir lens ile. Burada, yanımdaki diğer sistemim devreye girdi. Diğer makinem, full frame Canon EOS 5D Mk II idi. Yanımda bir de Canon 430 EX II flaşım olduğundan, fotoğraf için bu sistemi kullanmaya karar verdim. Zira ışık kontrolü bende olmayacaktı, içerideki ışıklandırma da flaşsız ve yüksek kalite fotoğraflar elde edebilmek için yetersizdi. Bu etkinlik ortamında, TTL flaş önemliydi.

Ancak "as" ekipmanlarım bu gün bana sürpriz yapmaya karar vermişti. 5D Mk II de kullandığım CF kartım, 16GB Sandisk, makineye taktığımda çalışmadı... makine kartı bir türlü görmüyordu! Bu ilk sürprizi, yanımda 8 ve 4 GB olmak üzere iki başka CF kart oluşu ile atlattım. Mk II'ye Canon EF 85mm 1.8 USM lens ve Canon 430 EX II flaşları taktım, makineyi açtım, ve flaşım çalışmadı... ne yaparsam yapayım E-TTL moduna geçmiyor, makine üzerindeki flaş kontrol menüsü bir görünüp bir kayboluyor, flaş nadiren çalışıp çoğu zaman çalışmıyordu.

Dalga halinde gelen yoğun bir sinir bozukluğu ve bir şeylere saldırma güdüsünün ardı sıra, çözüm arayışına girdim. Bu kez yedeğim yoktu, ki olmalıydı, evde Yongnuo YN568 EX modeli bir Canon uyumlu flaşım daha vardı. Ancak yanıma almamıştım... Kardeşim de benimle birlikte fotoğraf çekmeye gelmişti. Nikon D5100 ve makinesine aslında tam olarak uyumlu olmayan (TTL modda çalışmayan) eski model bir Nikon SB-26 flaş vardı yanında.

SB-26 yı hemen bana transfer ettik :). Çoğu kişi bilmez, ancak Nikon flaşları, Canon makinelerde, manuel modda kullanmak mümkündür. Bir iki tane tetikleme voltajları yüksek çok eski model dışında tabii... denemeden önce araştırınız... Kardeşimin kendi makinesinde idare edebileceğibir dahili flaşı da vardı sonuç olarak.

Gunz
Nikon SB-26 flaşlarım.

SB-26 Nikon'un 1994'te piyasaya çıkardığı, o dönem (ve sonrasındaki) filmli makineleriyle TTL olarak çalışan, döneminin üst seviye flaşıydı. Dolayısıyla aydınlatma gücü oldukça yüksek, bir başka faydası ise, başka flaşların ışığını gördüğünde anında patlaması (optik tetikleme) özelliği ile  harici flaş olarak kullanılabilmesi. Ayrıca flaş kafası sağa, sola, yukarı ve hatta bir miktar arkaya dönebiliyor, zoom ayarı mevcut ve 430 EX II den farklı olarak yansıtıcı beyaz kartı var.

Filmli makinede :Nikon SB-26, Nikon F90X ile TTL modunda.
Ancak, bu gün benim için daha önemli olan özelliği, üzerindeki "A" modu idi.

Sadece manuel modda bir flaşla sürekli değişen ışık koşullarında insanları, bir etkinliği fotoğraflamak oldukça zor olacaktı. 5D Mk II üzerinde M (Manuel) moda gelerek ayarlarımı yaptım; ISO 200, 1/200 ve f/2.8. 1/200 perde hızını titreme problemi istemediğim için tercih ettim (biraz da, TTL flaş olmadığından potansiyel fazla pozlama ihitmalini azaltmak için, 1/200 5D Mk II nin maksimum flaş senkron hızı). f/2.8 seçimim ise, biraz sığ alan derinliği istediğimdendi. ISO'yu 100 değil 200 yapmam ise, "belki flaş uzak karelerde yetersiz gelir" düşüncemden kaynaklandı, ki bazı karelerde fazla pozlamaya neden olmuş.

Makine ayarımı yapmıştım, eğer TTL flaşım çalışıyor olsa idi, bu ayarlara göre gerekli ışığı kendisi hesaplayacaktı. Ayrıca, perde henüz açılmadan göndereceği "ölçüm flaşı" ile hesabı en isabetli hale gelecekti. İşte SB-26'nın A modu burada devreye girdi. Flaş üzerinden "85mm, ISO 200, F/2.8" ayarlarını girdim. Artık, flaş patlamadan önce, üstündeki ışık ölçer yardımıyla ışık şiddetini verdiğim ayarlara göre kendi belirleyecekti!

Flaşın üstündeki optik tetikleyiciyi de kapattım, diğer fotoğrafçıların flaşlarının benimkini tetiklemesini istemem doğal olarak :). A modu, tam olarak TTL performansında olmasa da, günü kurtarmamı sağladı. Bazı kareleri biraz fazla aydınlatmış, ancak çoğunu oldukça iyi ışıklandırmış.

Günün sonunda eve döndüğümde ise, dalga geçme mi, iyi sürpriz mi anlayamadığım bir olay ile, Canon 430 EX II, 5D Mk II üzerinde ilk denemem ve sonrasındaki her denememde problemsiz ve doğru çalıştı... :)

Buradan alınacak dersler :)) :
 - Önemli bir çekim varsa, yedekli olmak her zaman iyidir. İki body, ikinci bir lens, yedek pil, yedek hafıza kartları, yedek flaş eve güzel karelerle dönmek ve eli boş dönmek arasındaki çizgiyi belirleyebilir. Üzerinde farklı tip lensler olan iki body ise, vakit kaybetmeden hiç bir fotoğraf fırsatını kaçırmamamıza yardımcıdır.
 - Ucuza bulursanız, evde eskiden kalma vs varsa, Nikon SB-26, Nikon'da kullanıyor olsanız, Canon'da kullanıyor olsanız iyidir, kenarda dursun :). Bende iki tane var, edindiğim fiyat toplamı bir modern flaş kadar etmiyor :).
Kurtarıcı : Canon EOS 5D Mk II + Nikon SB-26 A Modunda :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder