3 Eylül 2013 Salı

"İlk makinemi alacağım karar veremiyorum" sendromuna çözümler - II

Eğer doğa ya da spor / aksiyon gibi bir tarza meraklıysanız, hava koşulları ya da toz, su gibi tehlikeler olan bir ortamdaysanız, iyi kalite gövdeli ve direkt kontrol olanakları yüksek olan, fakat yeni makinelerden daha eski teknoloji bir algılayıcısı olan bir makine sizin için daha uygun olabilir.

Diğer yandan, daha arada derede bir yerdeyseniz, bir kaç tarz birden seviyorum, yeni olsun, sağlam olsun, garantili olsun diyorsanız, giriş seviyesi makinelerin biraz daha üst segment olanları da yeterli olacaktır.

Çoğu kişinin söyleyeceği üzere, fotoğraf konusunda lensler gövdeden daha önemli / faydalı olacaktır sizin açınızdan. Bu yüzden ilk alınan makinenin çok pahalı en üst modellerden olmasına gerek yok diyebiliriz. Yalnızca, çok sınırlayıcı olmamasına dikkat etmekte fayda var. Bu konuda özellikle Nikon giriş seviyesi makineleri önermiyorum. Bu konuya daha sonra geniş olarak bir yazı ile değineceğim. Ayrıca Nikon'un giriş seviyesinin üstündeki modelleri gayet iyi, hatta harika makineler. Sadece D3XXX ve D5XXX ile başlayan serilerden kaçınmakta fayda var. Yedek makine olarak oldukça iyi olabilirler belki de, ancak tek makine olarak amatör kullanıcılara dahi önermiyorum. Temel neden olarak diğer markaların benzer segment / fiyattaki makinelerinin daha fazla önemli özellik barındırdığını, daha az özelliğinin özellikle kısılmış olduğunu ve görüntü kalitelerinin de aşağı kalmadığını söyleyebilirim.

Ending formal service to me ;)
D5100, ilk makinem, kaçınız :))
Şimdi dilerseniz, çekeceğiniz tarza göre, kabaca ne tarz makine tercih etmelisiniz, ne gibi özelliklere dikkat etmelisiniz bakalım. Fotoğraf çok geniş bir alan, dolayısıyla her dalından bahsetmeyeceğim, ancak temel, en çok tercih edilen dallarını irdelemek gerekirse ;

Manzara : Geniş açılı bir objektif, tercihen yüksek çözünürlüklü (daha fazla megapiksel) bir algılayıcı, yüksek dinamik aralık değerleri önemlidir. Dinamik aralık, bir sahnede, herhangi birinde detay kaybetmeden aynı anda ne kadar aydınlık ve ne kadar karanlık bölümlerin yakalanabileceği diyebiliriz kabaca. Manzaralarda sıkça, arasında çok fazla aydınlık farkı olan sahneler çekme ihtiyacımız olur, bu yüzden dinamik aralık bu alanda önemlidir. Sensörle ilgili bir diğer önemli nokta ise, renk derinliği olacaktır. Bunu dinamik aralığın renk versiyonuna benzetmek, tam karşılığı olmasa da mümkün. Basitçe, makinenin ne kadar fazla renk tonu algılayabildiği, dolayısıyla renk geçişlerinin de ne kadar yumuşak olabileceğini belirler.

Tünektepe
Canon EOS 5D + Voightländer Ultragon 19-35mm
Antalya - Tünektepe
Makine ve objektifinizin yanısıra, bu alanda uzmanlaşacaksanız, iyi bir tripod, polarize ve ND filtreler de önemli olacaktır.

Portre : Yüksek çözünürlük yine tercih edilebileceksede, manzaradaki kadar önemli olmadığını söylemek mümkün. En az "normal" (50mm), ya da daha iyisi kısa tele / tele (85mm ya da 70-200 gibi) aralıklarında bir lens faydalı olacaktır. Lenslerin mümkün olduğunca geniş diyafram değerlerine ulaşabilmesi, modelimizi arkaplandan ayırmakta fayda sağlar. Eğer portreye yöneleceğinizden eminseniz, uygun fiyata edinilebilen 50mm 1.8 ve/veya 70-300mm tarzı lensler alabilirsiniz makinenizle birlikte.

Her tür fotoğraf çekiminde çok önemli olan ışık kontrolü, portrede biraz daha önem kazanıyor diyebiliriz. Çok pahalı olmayan bir reflektör (yansıtıcı) seti çok yararlı olacaktır. Bunun yanında, bir miktar doğal ışıkla çalışmayı öğrendikten sonra, 1-2 tepe flaşı edinmek isteyebilirsiniz.

Canon EOS 5D + Meyer Optik Oreston 50mm 1.8 (manuel lens) + Reflektör
Vahşi Yaşam, Aksiyon / Spor : Bu alanların gereksinimleri hemen hemen ortak, ve yukarıdaki iki alana nazaran biraz daha üst seviye ekipmanlar, ustalık ve sabır gerektirebilen alanlar. Makine açısından bakarsak, kötü hava koşulları ve toza, çarpmaya dayanıklılık önemli artılar. Saniyede çekilebilen kare sayısının yüksek olması, kontrollerin fazla sayıda, hızla ulaşılıp ayarlanabilir yerlerde olması, hem lens hem gövdenin hızlı ve isabetli netleme yapabiliyor olması gereklidir. ISO performansının yüksek olması da bir avantajdır, yüksek perde hızı almak ya da düşük ışıkta çekime devam edebilmek için çoğu zaman ihtiyacınız olabilir. Netleme noktası sayısının yüksek olması bir avantajdır, özellikle de çapraz tip (cross type) dediğimiz tipten netleme noktalarının çok olması önemlidir. Tele, ve hatta süper tele lensler gerekli olacaklardır. Büyük lenslerle tutuş, stabilite de önemli olduğundan, orta seviyenin iyi makineleri ya da üst seviye DSLR makineler genel tercih bu tarz için. Ancak aynasız makinelerinde üst segmentinde bu konular için, DSLR'lar kadar olmasa da, iyi olabilecek makineler var. Aynasız makinelerdeki otomatik netleme sistemi, hareketli nesneleri takip etme konusunda DSLR sistemlerinki kadar başarılı değiller. Eğer bu alana girmek istiyorsanız, ancak bütçeniz kısıtlıysa, ikinci el piyasasında eski üst/orta düzey modellere bakmanızı önerebilirim.
Jurgis Kairys with Su-26M @ Airshow Side 2013
Canon EOS 40D + Tamron 200-400 5.6 LD
Side Hava Gösterileri 2013 - Jurgis Kairys
Sokak : Doğal, özel anları, sokaklarda ve caddelerde insanların ve şehrin günlük yaşantısını belgemeye, sanatsal bir bakış açısıyla belki dramatize etmeye ya da estetik bir form kazandırmaya yönelik, siyah/beyaz ile neredeyse özdeşleşmiş özel bir fotoğraf dalı sokak fotoğrafçılığı. Başlangıçta hemen hemen hiç ilgim yokken, şimdi belki de en keyifle çektiğim fotoğraf şekli. Aslında hemen hemen her ekipmanla iyi kötü çekme imkanınız varsa da, biraz iyi ISO performansı ve geniş diyaframlı bir lens gece saatlerinde çekilecek sokak fotoğrafları açısından önemli olabilmekte. Sokak fotoğrafçılarının geneleneksel olarak tercih ettiği lensler, 35mm eşdeğeri olarak, 28mm, 35mm ve 50mm diyebiliriz. Ben kişisel olarak 35mm lensleri seviyorum bu konuda. Bu alanın öncüsü ve duayeni Henri Cartier-Bresson hemen hemen sadece 50mm lensleri kullandı.

Sokak fotoğrafçılığı için, aynasız gövdelerin özel bir avantajı var demek mümkün. Koca bir "profesyonel" (!) DSLR gövde ve üstündeki koca bir zoom lens ile dikkat çekersiniz. Birine bakarsınız, ve yakalamaya çalıştığnız ifade, doğallık, bir anda gidebilir. Ya rahatsız olurlar durumdan, ya da direkt poz verme durumuna geçebilirler. Küçük bir aynasız makine, hem sessiz perdesi, hem küçük ve "profesyonel değil" (yine !) görünümüyle, dikkat çekmez, en kötü ihtimal sizi turist zanneder, makinenizi de sevimli bulur gülümserler :).

Eğer sokak fotoğrafçılığı en çok ilgili olduğunuz alan ise, Sony NEX, Olympus PEN ya da Olympus OMD serisi bir makine önerebilirim. Eğer makinenize "pancake" diye anılan, küçük, ince lenslerden alırsanız hem daha az dikkat çekici, hemde büyük bir cebe sığabilir hale gelirler. Diğer yandan optik kalitenin en üst seviye de olması önemli derseniz, Sony için Zeiss Touit serisi (pahalı...) ya da 50mm f/1.8, Olympus için ise Panasonic-Leica 45mm f/1.4, Olympus 12mm f/2, Voightländer Nokton 50mm f/0.95 (pahalı ve manuel netleme) gibi lensleri tercih edebilirsiniz.

Firedancer
Olympus PEN E-P3 + Meyer Optik 50mm 1.8 (35mm eşdeğeri 100mm)
Antalya - Kaleiçi
Detay / Still Life / Ürün : Evinizde, sizin kontrolünüzde olan bir sahne ve ışık koşullarıyla çekebileceğiniz bu tarz için gövdenin özellikleri nispeten önemsiz diyebiliriz. Giriş seviyesi makineler başlangıçta, hatta ileri seviylerde dahi, fazlasıyla işinizi görebilirler. Hatta kompakt makinenizle bile başlayabilirsiniz. Yine de, detay yakalama kapasitesi ve çözünürlüğü yüksek bir algılayıcı (sensör) önemli bir artı. Fon oluşturmak için çeşitli renklerde karton / kumaşlar, ışık ayarlamak için ışık yumuşatıcılar / yansıtıcılar (softbox/softpanel, ürün çadırı, beauty dish, reflektör vb) en faydalı olabilecek ekipmanlardan. Ayrıca, flaşlar ve tetikleyiciler, ve / veya sürekli ışık kaynakları edinmek isteyebilirsiniz (eh, softbox, ürün çadırı, beauty dish gibi ekipmanları zaten bunlar olmadan kullanmayacaksınız :) ). Işık düzenleyici dediğimiz softbox vb ekipmanların bazılarını evde kendiniz yapabilirsiniz, araştırdığınızda internette örnekleri mevcut. Ayrıca, stabil, iyi bir tripod en gerekli ekipmanlardan biri bu fotoğraf tarzında.

Bu tarz için daha çok harcama yapabileceğiniz alanlardan biri lensler. Her ne kadar tripod üstünde, f/8e ayarlanmış bir kit lens bile epey keskin olacaksa da, en iyi sonuçlar için gerçekten keskin lensler isteyeceksiniz. Küçük ürünler, yakınlaşılmış küçük detaylar ve maksimum keskinlik için bir makro objektif uygun olabilir. Ayrıca, zaman zaman (özellikle de, sadece evde değil dışarıda da detay fotoğrafı çekebileceğimizi düşünürsek), sığ alan derinliği (halk arasındaki adıyla "arkayı flulaştırmak" :)) isteyebilirsiniz. Dolayısıyla 1.8, 1.4 hiç olmazsa 2.8 gibi diyafram değerlerine sahip lensler kullanışlı olacaklardır.

Her ne kadar daha çok fotoğraf tarzı varsa da, bu temel tiplerin, ekipman seçimi için hepsiyle ilgili, özellikle yeni başlayan insanlara fikir vereceğini düşünüyorum.

Bu yazı sersinin bir sonraki (ve muhtemelen nihai) bölümünde, çeşitli özellik ve fiyat aralıklarında, kişisel görüşüm olan model önerilerim olacak.

Mutlu çekimler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder